Anız, tarlalarda hasat ve harman işlemlerinden sonra toprak yüzeyinde kalan kök, sap, yaprak, bitki parçası gibi artıklardır ve Ülkemizde 1993 yılından itibaren anız yakmak yasaklanmıştır. Anız yangınları çiftçi açısından kolay ve masrafsız bir yöntem olması sebebiyle tarım toplumlarında yaygın olarak rastlanmaktadır. Anızı yakma yöntemiyle, böcek, zararlı haşerelerin ve çeşitli hastalık etkilerinin azaltılacağı, daha fazla verim ve toprağın daha kolay işleneceği beklenir. Ancak beklenin aksine, anız yakmak faydadan çok zararı bulunuyor.
Anız yakmanın belli başlı bilinen zararlarını şu şekilde sıralamak mümkün;
1- Anızın yakılması sonucunda; gerek tarımsal ekosistem, gerekse doğal ekosistem tahrip edilmektedir.
2- Özellikle topraktaki Karbon (C) ve Azot ( N) dengesi yok olmakta ve tarlalar verimsizleşmektedir.
3- Organik madde miktarı azalmaktadır.
4- Toprağın su tutma kapasitesi azalmaktadır.
5- Toprak verimliliği düşmektedir.
6- Karayolu civarındaki anız yangınları görüş mesafesini azaltarak, trafik kazalarına sebep olmaktadır.
7- Kontrolsüz olarak yakılan anızlar komşu tarladaki hasat edilmemiş ürünlerin yanmasına sebep olabilmektedir.
8- Yangınlar bazen çitleri, tarla içerisindeki direkleri, meyve ağaçlarını yakabilmektedir.
9- Orman ve konut yangınlarına sebep olabilmektedir.
10- Hava kirliliğine sebep olmakta ve hava kirliliğinin başlıca sağlık etkileri astım, alerji, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve kanserdir. Hava kirliliğinden en çok etkilenen yaş grubu ise 5 yaş altı çocuklar, 65 yaş üstü yaşlılar ve kronik hastalardır. Bu durumlara bireyde bulunan mevcut kronik hastalıklar, sigara/alkol alışkanlığı, düzensiz beslenme gibi etmenler eklenmesi sağlığa etkilerini daha şiddetli kılmaktadır. Birçok tarım bölgelerinde olduğu gibi, anız yangınları ilimiz için de çok büyük problemler oluşturmaktadır. Batman Halkı genellikle haziran – temmuz dönemlerinde buğday anızları ve eylül – kasım dönemlerinde ise mısır anızlarından çok mustarip durumda. Çünkü anız yangınlarının oluşturduğu hava kirliliği batman halkının tamamı tarafından hissedilebilecek boyutlarda olduğu aşikar. Son dönemlerde Batman’ın yetkili organları ve Çevreci Sivil Toplum Kuruluşlarının anız yangınları konusundaki mücadelelerini takdir etmemek mümkün değil. Örneğin bir önceki Batman Valisi Sn. Ahmet DENİZ döneminde 25-27 Ekim 2017 tarihlerinde Batman, ülkemizde ilki gerçekleştirilen çok büyük bir organizasyon olan Ulusal Anız Yangınlarının Önlenmesi Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. Bu organizasyona Üniversiteler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve birçok STK Temsilcileri katkı sağlayarak anız yangınlarının zararları, anız yangınlarını önleme yöntemleri vb. konularda katılımcılara bilgi verildi. Böyle bir organizasyonun İlimizde yapılmasının en önemli nedeni; İlimizde başta dönemin Valisi Sn. Ahmet DENİZ’in ve bütün kurum kuruluş ve STK’ların anız yangınları konusunda çok hassas davranmasıdır. Mesela Çalıştay’da edinilen bilgilere göre 2015-2017 yılında ülke genelinde kesilen anız cezalarının %20’sinin Batman Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından uygulandığı belirtilmiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere Batman İl Sınırlarında anız yakanlar mer’i mevzuat kapsamında cezasız kalmamıştır. Çalıştay’da çok önemli bir konuya daha değinilmiştir. İlimiz’in hava kalitesini ve Batman Halkının sağlığını tehdit eden anız yangınlarının çoğunluğu İlimiz merkezine yakın bulunan Bismil ve Silvan İlçelerine bağlı köyler olduğu belirtilmiştir. Bu sebeple mevcut Batman Valisi Sn. Hulusi ŞAHİN aynı hassasiyetle davranmış ve İlgili Kurum ve Kuruluş yetkilileri ve STK’lar ile birlikte bundan iki hafta önce Bismil Kaymakamlığını ziyaret ederek gerekli uyarılarda bulunmuştur. Bu sebeple buradan Batman Halkı namına, İlimiz için büyük bir sorun olan anız yangınlarında mücadelede samimi, hassas ve kararlı olan başta Sn. Ahmet DENİZ ve Sn. Hulusi ŞAHİN olmak üzere bütün kurum, kuruluş ve Çevreci STK temsilcilerine teşekkür ediyorum. Umuyorum ki, bölgemizde ve tüm dünyada havaya, toprağa, ormanlara, canlılara ve insanlara zararlı olan bu uygulamadan vazgeçilir. Özetle İlimiz Valisi, kurumları, STK’ları, çiftçisi ve vatandaşı ile anız mücadelesinde bilinçli ve hassas olduğu gözükmektedir. Aynı bilinç ve hassasiyetin Bismil ve Silvan İlçelerindeki Kurum ve Kuruluşlardan ve çiftçilerin de göstermesi temennisiyle… Ülkemizde ve İlimizde büyük problemlere yol açan anız yangınlarıyla mücadeleye en başta çiftçilerimizi ve bütün halkı bilgilendirmekle çözüm bulabiliriz. Çünkü anız yakanlar ne yaptığını bilmeyen çocuk edasıyla zarar gördüğü eylemden ne yazık ki fayda beklemektedir. Yaptığı eylemin sonuçlarını çiftçilerimize anlatmak kaynağını kökünden çözeceği kanaatindeyim. Bu nedenle Çiftçilere bitki artıklarının alternatif kullanımları hakkında eğitimler verilmelidir. Saman ve bitki artıkları hayvan beslenmesinde önemli kaba yem kaynaklarımızdandır. Bu nedenle biçerdöver ile hasatta hububatın yüksekten biçilmesi engellenmelidir. Çiftçilerimizin anızını değerlendirmesi için saman alım satımı ve nakli ile ilgili ülke genelinde organizasyonlar ve planlamalar yapılarak gerekli tedbirler alınmalıdır. Ülkenin bir tarafında saman olarak değerlendirilebilecek anız ve bitki artıları yakılırken yurt dışından saman ithal etmek kaynaklarımızın israfından başkaca bir şey değildir. Bununla beraber anızın hammadde olarak değerlendirilmesi için Ülke genelinde sap, saman ve bitki artıkları işleyen selüloz fabrikalarının kurulması teşvik edilebilir. Bitkisel artıkların, biyoenerji ve diğer alanlarda ham madde olarak kullanılarak yaygınlaştırılması ve ekonomiye kazandırılması (Isı yalıtımı, ambalaj materyali vb.) için gerekli araştırma ve geliştirme çalışmaları yapılmalıdır.