<div>Her anne-baba çocuğu için elbette her şeyin en doğrusunu ve en güzelini ister. Ebeveynler bu ideallerini gerçekleştirirken pek çok zaman görüş ayrılıklarına, fikir uyuşmazlıklarına ya da tutarsızlık durumlarıyla karşı karşıya kalabilmektedirler. <strong>Ebeveynler arasındaki tutarsız ilişki ve tutum farklılıkları</strong>, çocuğun duygusal ve bilişsel gelişiminde önemli <strong>çelişkiler, güvensizlik</strong> ve <strong>karmaşalar</strong> meydana getirmektedir.</div> <div>Çocuk, dünyayı anlamlandırırken, sorumluluklarını ve görevlerini davranış haline getirirken ve kuralları öğrenirken öncelikle ebeveynlerini <strong>söylemlerini dinler, eylemlerini model alır ve onların davranışlarından anlam çıkartarak hayatına değer katmaya</strong> çalışır. Bu bağlamda ebeveynler her konuyu çocuğun bulunduğu ortamda konuşmamalı, tartışmaları ve görüş ayrılıkları baş başa iken ele almalıdır. Fikir uyuşmazlıklarında çocuk <strong>hakem ya da hâkim</strong> kılınmamalıdır. Çocuğun karşısında tek yürek olunmalı ve çocuğun gelişimi, maksimum faydası için <strong>duygular, düşünceler ve kurallar mümkün olduğunca yekpare</strong> olmalıdır.</div> <div>Bir ebeveynin izin verdiği bir şeye diğerinin <strong>"hayır"</strong> demesi, çocukta <strong>sürekli bir belirsizlik ve kaygı</strong> yaratır. Çocuk, neyin doğru neyin yanlış olduğunu, hangi davranışının kabul görüp hangisinin cezalandırılacağını bilemez. <strong>"Nasıl davranmalıyım?"</strong> sorusuna tutarlı bir yanıt alamadığı için çoğu zaman <strong>huzursuz ve güvensiz</strong> hisseder. Anne-baba arasındaki tutarsızlığın farkına varan çocuk üzerindeki baskıdan kurtulmak ve yükselen kaygı düzeyini düşürmek için kurtuluş yolları arayacaktır. Büyük olasılıkla tutarsızlık durumundan faydalanıp, <strong>anne tarafından koyulan kuralı baba aracılığı ile yıkmaya çalışacak ya da baba tarafından koyulan kuralı annenin şefkatini kullanarak delmeye çalışacaktır.</strong> Süreci en az baskıyla atlatmaya çalışan çocuk bu gerilimden faydalanarak kendisine doğru gelen tepkileri tekrardan anne-baba hiç farkında olmadan onlara iletmiş olacaktır.</div> <div>Çocuk, zaman zaman bu tutarsızlığı kendi iç dünyasına yansıtarak <strong>duygu, düşünce ve davranışlarında</strong> kararsızlıklar ve çelişkiler geliştirebilir. Ne zaman <strong>itaatkâr</strong> olması gerektiğini ne zaman <strong>hakkını savunması </strong>gerektiğini bilemez, bu iki uç nokta arasında sürekli gidip gelebilir. <strong>Ebeveynler arasındaki bu tutarsız ve çelişkili durumlar çocukta sürekli izin veren ya da alttan alan kişiyle daha yakın hissetme ve kuralcı olan ebeveyne karşı birlikte hareket etme eğilimlerini de artırabilir.</strong> Bu patolojik durum, aile sistemi içindeki dengeyi ve sınırları bozar, ayrıca ebeveynler arasındaki çatışmayı çocuğun üzerinden sürdürmeye yol açar. Küçük problemler adeta güç savaşı haline dönüşebilir. <strong>Bir taraf anlayış abidesi iken diğer taraf günah keçisi ilan edilebilir.</strong></div> <div>Sürekli değişen beklentiler ve kurallar, çocuğun <strong>kendini yetersiz ve başarısız</strong> hissetmesine neden olabilir. Çünkü çocuk <strong>“ne yaparsam yapayım zaten anne-babamı mutlu edemeyeceğim”</strong> düşüncesine bürünmeye başlayacaktır. Kabul görmediğinde, takdir edilmediğinde ya da beklediği onayı alamadığında çocuk dışsal motivasyonu kaybedecek içsel motivasyonu sürdürmesi de kolay olmayacaktır.</div> <div>Ebeveynler arasındaki tutarlılık, çocuğun <strong>düzen, güven ve istikrar</strong> hissini güçlendirir, bu da sağlıklı bir kişilik ve benlik gelişimi için hayati öneme sahiptir. <strong>Aile içerisinde uyum olmadan çocukta doyum olmayacaktır.</strong> <strong>Ailesinden sevgi ve huzurla beslenen çocuk, çevresine ve dünyaya daha sağlıklı seslenecektir. Hem evinde hem de iç dünyasında düzeni olan çocuğun, kolay kolay üzeni olmayacaktır.</strong></div>