?>

DÜŞMANA KARŞI AKLINI, DOSTA KARŞI KALBİNİ KULLAN

Ahmet Sandal

2 gün önce

Ulu Hakan Rahmetli Abdülhamid Han, "bir karar alacağım zaman, İstanbul’daki İngiliz Büyükelçisiyle görüşür, onun görüşünü tam tersini uygulardım" demiştir. Benzer tavrı 8. Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut Özal da gösteriyordu. Rahmetli Özal, "bir karar alacağı zaman solcu gazetecilerle görüşüp onların görüşlerinin tam tersi istikamette karar aldığını" bir röportajında beyan etmiştir.
Esasında ben de siyasi gündeme dair benzer durumlarda düşüncemi, zıt görüşteki insanlara bakarak belirliyorum. Siyasi gündeme dair bir konuda onlar ne düşünüyorlarsa ben tam onların karşı düşüncede oluyorum.
Yani bazen çok da fazla düşünmeye gerek yok. Düşmanına bak ve tavrını belirle. Düşman ne diyorsa, tersini, yap.
Düşman deyince aklıma Üstadım Necip Fazıl Kısakürek’in şu şiiri geldi.
“Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın.Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!”
Evet, düşman insana esasında bir kriter ve şevk verici olarak gereklidir.
Kriterdir, düşmanın dediğinin tersini yapacaksın. Teşvikçidir, ona bakarak daha çok çalışacaksın ve “düşman şunları şunları yapmış, ben ondan daha fazlasını yapmalıyım” diyerek ondan daha ileriye gitmek için kendinde bir heyecan ve azim bulacaksın.
Bunların hepsi düşmanını kendine güldürtmemek için gereklidir. Akıllı insanı, düşmanını kendisine güldürtmez.
Düşman derken şunu da tanımlamak ve açıklamak gerekir.
Ben şahsi ve gündelik işlerimde yani hayatın normal akışışında kimseyi kendime düşman almak ve tepki çekmek istememem. Şahsi hayatımda, gündelik iş ve işlemlerimde kimseyi üzmek ve kimseyle düşman olmak istemem.
Yani daha açıkçası şunu söylemek istiyorum.
Ben kimseye insani huyları ve özelliklerinden dolayı düşman olmam. Bana yanlış yapmadığı ve benim şahsi hayatımı olumsuz etkilemediği müddetçe kimsenin özel hayatını ve huylarını eleştirmem. Ben de şahsi hayatımdan (insani huylarım ve özelliklerimden) dolayı kimsenin bana düşman olmasını istemem.
Ancak, inancımı, fikirlerimi ve hayat görüşümü beğenmediği için bana düşmanlık besleyen ve kindarlık içinde olan varsa da o onların bileceği bir iştir. Benim inancımı, fikirlerimi ve Dünya görüşümü beğenmediği için benden hoşlanmayanlar varsa ve hatta bana düşman olanalar varsa, ondan dolayı da ne üzülürüm ne de geri adım atarım. Ben kendi yolumda yürürüm. Çünkü biz bir İslami Davaya inanmış ve o dava için kendimizi feda etmiş erleriz. Bizi beğenen beğenir, beğenmeyen beğenmez. Bu düşünce benim hayatımın mihverinde (merkezinde) yer alır.
Bir insana fikir ve görüşlerinden dolayı da kimse düşman değilse, o kişi de kendi kendine bir sorsun: “ben nasıl bir adamım ya? Benim fikrimin ve düşüncemin herkes tarafından beğenilmesi mümkün olmadığına göre, “demek ki benim hiçbir fikrim ve görüşüm yok diyerek kendini bir sorgulasın.”
“Herkes sana dosta sen fikirsiz ve karaktersiz bir insan olabilirsin.”
İnsan fikri ve karakteri ile insandır.
Senin İslami inanç ve fikrinden dolayı senden nefret edenler varsa, bu senin suçun değildir. Senin suçun olmayan bir konuda sana düşmanlık besleyen varsa, hiç tasalanma ve yolun devam et.
Bırak senden şeytan nefret etsin. Şeytan zaten her insandan nefret eder. Çünkü, o insanın düşmanıdır.
Şeytanı ve düşmanını asla memnun etmeye çalışma. Ne düşmanın senden memnun olur ne de şeytan senden memnun olur.
Ancak sana düşen bir şey var. Düşmanını kendine güldürme. Her daim tedbirli ol ve kendini düşmanına alay konusu yaptırma. Yanlış yapma.
“En akıllı insan, düşmanını kendisine güldürtmeyen ve dostlarını üzmeyen insandır.”
Bu minval üzere hareket etmeliyiz ve düşmanı izleyip, gerekirse fikrini ve tavrını öğrenip onun dediklerinin tam tersini yaparak, onun hevesini kursağında bırakmalıyız. Onun gülmesine asla fırsat vermemeliyiz.
Ve ecdadımız gibi uyanık olmalıyız. Bir konuda bir iş yapmadan önce düşmanın fikrini öğrenip tersini icra etmeliyiz.
Yazımızın sonuna yaklaşmışken başlıktaki sözü burada da tekrarlayayım.
Evet, bu sözü çok severim: “Düşmanına karşı aklını kullan, dostuna karşı kalbini kullan.”
Çoğu zaman olduğu gibi yine bir şiirle huzurlarınızdan ayrılıyorum.
 

KALP VE AKIL

 
İnsanın iki büyük gücü, kalp ve akıl.
Bir düşün nedir mücevher, nedir çakıl?
Haydi sen de şu sözümü anla, takıl.
Dosta kalbinle, düşmana aklınla git.
 
Ey insan, kullan aklını, izanı.
Kim dost, kim düşman, ayırt et ve tanı.
En büyük düşman bil alçak şeytanı.
Dosta kalbinle, düşmana aklınla git.
 
İyi izle, gözlemle ve tanık ol.
Ne saf, ne de her şeye kanık ol.
Her daim tedbirli ve uyanık ol.
Dosta kalbinle, düşmana aklınla git.
 
Düşmanın ağlasın, sen hep gül, sen hep gül.
Dikkatli ol, ne hata yap, ne de üzül.
Hiç unutma, gülün hep dostudur bülbül.
Dosta kalbinle, düşmana aklınla git.
 
Söz dinlersen, hiç pişman olmazsın.
Bakımlı bir çiçek gibi solmazsın.
Böylece hiç mi hiç zorda kalmazsın.
Dosta kalbinle, düşmana aklınla git.
 
Anlamışsındır kalp ve akıl farkını.
Şimdi güven içinde çevir çarkını.
Haydi, haydi söyle türkünü, şarkını.
Dosta kalbinle, düşmana aklınla git.
Dosta kalbinle, düşmana aklınla git.
YAZARIN DİĞER YAZILARI