?>

İBADETLERDE GEVŞEKLİK

Medeni Yiğit

2 saat önce

İbadetlerdeki gevşekliğe geçmeden önce, alimlerin ibadet tanımına bakalım.
İmam Kurtubi (rahimahullah) ibadeti şöyle tarif etmiştir: ‘’ibadet Allah’ın birlemesini ve dinin kaidelerine bağlılığı ifade eden bir ibaredir. İbadetin asıl manası itaat ve boyun eğmektir.
İbadet; muhabbet, itaat ve korkunun kemal manalarını bünyesinde toplayan bir ibaredir.
Şeyhülislam İbn Teymiyye (rahimehullah) şöyle demiştir: ‘’ ibadet; Allah’ın sevip razı olduğu gizli ve açık bütün söz ve amelleri içeren kapsamlı bir isimdir.
İbadetlerde genel gevşeklik; bu kula isabet eden, onun ibadet konusunda genel manada zaafa düşmesine sebep olan ve ibadetlerini yerine getirmede onu tembelliğe sevk eden, hatta ibadetleri tümden terk etmesine yol açan türden bir gevşekliktir. Böyle bir gevşeklik, kulun dini ve istikameti bakımından en tehlikelisi kabul edilir. Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Rabbinden korkma ve O’na yakın olma bakımından insanların en ilerisi olmasına rağmen, ‘’ Ey kalpleri halden hale çeviren Allah’ım kalbimi dinin üzere sabit kıl. Diye dua ederdi.     
İbadetlerdeki gevşekliği farzları terk edip haramlara düşmesine sebep olan kimse büyük bir tehlike içindedir. Zira hadiste, ‘’kimin gevşekliği masiyetlere olursa o helak olmuştur.
Allah münafıkları, namaz konusunda tembellik etme ve ağır davranma özellikleri sebebiyle zemmetmiş ve şöyle buyurmuştur: Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başlarına geçirir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar. (Nisa 142) yani onlar namaz ile Allah’ın rızasını kazanmayı gaye edinmezler. Ve Allah’ı ancak pek anarlar.
Gevşeklik, Allah’ın yardımından mahrum kalmaya ve Allah’ın kulunu unutmasına (kendi haline terk etmesine) sebep olur. Nitekim Allah Teala şöyle buyurmuştur: ‘’ Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir (birbirlerinin benzeridir). Kötülüğü emredip iyiliği yasaklarlar, ellerini de sıkı tutarlar. Onlar Allah’ı unuttular; Allah da onları unuttu. Şüphesiz münafıklar, fasıkların ta kendileridir. (Tevbe 67) yani onlar Allah’ın emrini terk etmişler, Allah da onları terk etmiştir.
Allame Şa’ravi şöyle demiştir: onlar Allah’ın emirlerini ve yüklediği sorumlulukları unuttular, Allah da onları unuttu, yani terk etti. Kim Allah’tan uzaklaşırsa Allah’ta ondan uzaklaşır. Bu, Allah Teala’nın ‘’ kalplerinde hastalık vardır. Allah’ta hastalıklarını artırmıştır’’. (Bakara 10) buyruğunu tasdik eden bir hakikattir.
Yine bu türden bir gevşekliğe düşmüş olan kimse ancak vakit geçtikten sonra bunun farkına varabilir. Bu gevşeklik doğru yoldan geri dönmeye ve sapmaya ve sapmaya sebep olur. Ebu said el-hudri (radiyallahu anh) tan rivayet edilen şu hadis bunu doğrulamaktadır: Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabından bazılarının geride kaldıklarını görünce, ‘’ gelin bana uyun, arkanızdakiler de size uysunlar. Bir topluluk geri kalmaya devam ederse Allah da onları geri bırakır.’’ Buyurdu. ( müslim) yani kişinin nefis muhasebesi yapmaması ve geride kalması, gün geçtikçe onun sapmasına neden olacaktır.
İbadetlerde gevşekliğe düşen kimse nasihatlere kapıları kapatır. Kendisini günahlardan alıkoyacak ortamlardan nefret etmeye başlar.
Peygamber efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) Muaz b. Cebel’e yaptığı tavsiye ile bitirelim: Muâz b. Cebel"den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) onun elini tuttu… ve şöyle buyurdu: “Ey Muâz! Sana her namazın ardından şu duayı söylemeyi terk etmemeni tavsiye ediyorum: "Allah"ım, seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım et!” ( Ebû Dâvûd, Nesai)
 
 
YAZARIN DİĞER YAZILARI