?>

CEPHANELİĞE DÖNEN ŞEHİRDE AKIL ARIYORUZ

Melek Barış

8 saat önce

Kısa bir süre içinde bu kaçıncı silahlı kavga, kaçıncı ölüm… Artık sayamıyoruz. Şehir adeta bir cephaneliğe döndü. Herkesin üzerinde bir silah, bir bıçak… En ufak tartışmada bile “konuşmak” değil, “vurmak” refleksi devreye giriyor.
Kimin kime borcu var, kimin kiminle arası bozuk, kimin egosu zedelenmiş… Sonuç hep aynı: canlar gidiyor. Gençler toprağa düşüyor, aileler dağılıyor, sokaklar kana bulanıyor.
Bu nasıl bir mantıktır ya da mantıksızlık? İnsan canının değeri bu kadar mı ucuzladı? Herkesin içinde biriken öfke, artık sadece sosyal bir sorun değil, toplumsal bir kriz haline geldi.
Ekonomik sıkıntılar, işsizlik, gelecek kaygısı, aile içi stres… Hepsi bu tabloyu besliyor. Ama asıl mesele daha derinde: kaybolan değerler, eksilen vicdan, çöken iletişim.
Artık kimse dinlemiyor. Kimse sabretmiyor. Kimse çözüm aramıyor. Silahın tetiği, bıçağın ucu her şeyden daha kolay hale geldi.
Bu şehirde artık herkesin şu soruya dürüstçe cevap vermesi gerekiyor:
“Biz nerede hata yaptık?”
Çünkü bu, suçu başkasına atarak geçiştirilecek bir mesele değil. Herkesin payı var bu tablonun içinde. Aile, çocuğuna öfkesini kontrol etmeyi öğretemedi. Okul, gençlere yaşamın değerini anlatamadı. Mahalle, susarak şiddete göz yumdu. Devlet, silahı sokaktan toplayamadı. Bizler de haberleri izleyip iç çekmekle yetindik.
Toplum olarak öfkeyi bastırmayı, konuşarak çözmeyi, empati kurmayı unuttuk. Çocuklarımız artık oyun oynamayı değil, hesap sormayı öğreniyor. Herkesin içinde biriken bu sessiz öfke, artık sokaklarda patlıyor.
O yüzden soruyu bir kez daha sormalıyız ama bu kez gerçekten duyarak:
Biz nerede hata yaptık ve bunu düzeltmek için ne yapıyoruz?
Okullar, aileler, mahalleler, kurumlar… Herkesin bu sorumluluğun bir parçası olduğunu kabul etmesi şart. Yoksa her gün yeni bir ölüm haberiyle uyanmaya devam edeceğiz.
Bu bir “asayiş sorunu” değil sadece, bu bir sosyolojik çöküşün habercisi.
Ve bu gidişat durmazsa, elimizde kalan tek şey sessiz bir şehir ve kayıp bir gençlik olacak.
YAZARIN DİĞER YAZILARI