Gazetemizi ziyareti sırasında sohbet ederken HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı’yı dikkatle dinledim. İlk izlenimim netti: Ramanlı, toplumla güçlü bir iletişim kuran, samimiyetiyle güven veren bir siyasetçi. Sözleri hazır kalıplardan değil, sahadan geliyor. Batman’ın nabzını tutuyor, şehirle gerçekten yüzleşiyor.
Trafikten kentsel dönüşüme, altyapıdan ekonomiye kadar her konuda hem bilgili hem çözüm odaklı. Batman’ın sorunlarını yalnızca tespit etmekle kalmıyor, çözüm için fikir üretiyor. “Batman’ın gelişmesi için ortak akıl ve dayanışmaya ihtiyaç var” derken bu çağrıyı sadece dile getirmiyor, aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarını ve yerel yöneticileri de bu sürece davet ediyor.
Ramanlı’nın farkı, konuşurken inandırıcı olması. Sadece siyaset diliyle değil, içten bir tonla anlatıyor. Özellikle 2026 bütçesi üzerine yaptığı değerlendirmede, ekonomik göstergeleri dikkatle analiz ediyor. Gelirlerin büyük kısmının faize gideceğini, bu durumun dar gelirli vatandaşları ve özellikle kadın emeğini olumsuz etkilediğini açıkça söylüyor.
Ulaşım ve şehirleşme konularında da açık ve net bir şekilde konuşuyor. “Trafik hâlâ çözülemedi, OSB yolu tamamlanamadı” diyor ve önerilerini sıralıyor; yeni alternatif yollar, kenar mahallelerde kentsel dönüşüm, yüksek katlı binalarda denetimle yapılaşmanın sağlanması... Her cümlesi hem sahadan gözlem hem çözüm çağrısı niteliğinde.
Ve belki de en önemlisi, Ramanlı Batman’ın potansiyelini görüyor. Şehrin dinamiklerini, insan kaynağını, girişimci ruhunu fark etmiş. “Batman’ın STK’ları ve yerel aktörleri sorunlara yeterince duyarlı değil” derken eleştirmiyor, aksine motive edici bir üslupla çağrıda bulunuyor.
Serkan Ramanlı, hitabeti güçlü, bilgisi derin ve toplumla arasında gerçek bir bağ kurmuş bir siyasetçi. Onu dinlerken hissediyorsunuz; bu şehirle ilgileniyor, bu şehre inanıyor. Batman’ın geleceğine dair umut tazeleten bir duruşu var.
Siyaset, eğer gerçekten halka dokunuyorsa anlam kazanıyor. Ramanlı da bunu yapıyor. Söylemlerinde hesap değil, samimiyet var. Halkın içinde, sorunların ortasında, çözüm arayışının tam kalbinde duruyor. Siyaseti bir kürsü meselesi değil, bir gönül işi olarak görüyor. Batman’a inanan, bu şehrin potansiyelini gören, insanına güvenen bir anlayışı temsil ediyor. Belki de bu yüzden onu dinlerken sadece bir milletvekili değil, şehriyle dertlenen bir Batmanlı görüyorsunuz.