?>

KADININ KARŞISINDA PALAZLANMANIN ACZI

Melek Barış

2 hafta önce

Bazı erkekler vardır... Kadın görünce bir hâl olur bunlara. Normalde sesi çıkmaz, oturduğu yerde sessiz sakin durur ama karşısında bir kadın belirdi mi birden gürleşir, omzunu kabartır, çenesini ileri uzatır. Sanki varlığını ispat etmenin yolu kadını bastırmaktan geçiyormuş gibi...
Aslında mesele kadının varlığı değil. Mesele, adamın kendi içindeki eksiklik. Ne kadar bastırılmışsa, ne kadar görmezden gelinmişse, karşısına bir kadın çıktığında o kadar kabarıyor. “Ben buradayım!” deme çabası ama yanlış yoldan... Kadını küçümseyerek, laf keserek, susturmaya çalışarak…
Oysa insan, karşısındakini ezerek büyümez. Anlayarak, dinleyerek büyür. Gerçek özgüven, bağırmakla değil, dinginlikle belli olur. Çünkü kendinden emin biri, kimseyi aşağıya çekme ihtiyacı duymaz.
Bu “palazlanan erkek” tipi ne yazık ki hâlâ her yerde karşımıza çıkıyor. İş yerinde, sokakta, mecliste, hatta evde… Ama bu haller en çok da o erkeğin kendisine zarar veriyor. Çünkü kadına saygı duymayan, aslında kendine de yabancı biridir.
Zannediyor ki erkeklik ses yükseltmekle olur. Oysa yükselen o ses, çoğu zaman içte bastırılmış korkuların yankısıdır. Gerçek duruş; sakince konuşabilmekte, birlikte yürüyebilmekte, yan yana durabilmektedir.
Toplumun, kadın gördüğünde büyüyen değil, kadınla birlikte büyüyebilen erkeklere ihtiyacı var. Kadını susturarak değil, dinleyerek yanında duranlara...
Çünkü mesele sadece erkek olmak değil, insan olabilmektir.
Ve unutmayalım:
Gerçek güç, sakinlikte gizlidir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI