KOÇERLERİN BATMAN’A KATKILARI
KOÇERLER BATMAN’I HİÇ BİR ZAMAN YALNIZ BIRAKMADI… (2)
Dünden devam…
Sevgili dostlar
Batman ilçeden Vilayete dönüştükten sonra büyümeye ve göç almaya başladı, ne yazık ki koçer mahallesi arada kalıp şehrin içinde sıkışmaya başladı.
Ahırlardan, tezeklerden çıkan kötü koku her gün yetkililere şikayet konusu oluyordu, bu sorun senelerce devam etti.
Bazı yönetimler koçer ahırları ve evleri için il dışında yerler önerip yapsa da bu başarılı olamadı içten içe şehir içinde sıkışan koçerler bir karar almaları gerekiyordu ya ahırlar yıkılacak ya başka yere göç edeceklerdi.
Düşünüldü taşınıldı zaten yaylalarda artık pek rahat yerler değildi onlar için ve karar verildi.
Ahırlar kalkacak ahırların yerine yeni apartmanlar yapılacaktı…
Kardeşim bu sorun Koçerlerin sorunu değildi, sizler daha köyünüzde tarlalarda çalışırken onlar Batman’a gelmiş ve yerleşik hayat yaşıyorlardı, sonra siz geldiniz onları sorun olarak görmeye başladınız.
Neyse; geçiş süresi sıkıntılı olsa da koçer mahallesi yeni açılan yolar ve Diyarbakır caddesinin popüler bir yer olması ile adeta Koçerlerin evlerini, ahırlarını kat karşılığı aldıkları daire ve dükkan kiralarla daha kolay biri kazanç yolu buldular.
Herkes evini ahırını kapattı mütteahide verdi şimdi tek-tük kalan kırsalda hayvancılığı yaşatmaya çalışıyorlar.
İşte bu yüzden de şehir içinde ahır ve besicilik kalmadı, bir kısmı hala yaylara çıkıp besicilik yapmaya devam etse de bir çok koçer ticarete atıldı, bir kısmı göç etti ve Batman o süte peynire hasret kaldı adeta o lezzet artık yok…
Şimdileri de Koçerleri, ‘koçer kahveneleri’nde hala otururken sohbet derken ticaret yaparken görmekteyiz, çoğu Batman'ın sevilen iş adamı oldu yani Koçerler, Batman'ı kaderine bırakmadı, küsmedi, darılmadı, çalışmaya yatırım yapmaya devam etti.
Bu da Koçerlerin ne kadar faydalı bir insan olduklarının kanıtıdır, aslında bir tezek kokusundan onları şikayet etsek bile bizden darılmadılar ve topluma hak verdiler, bu da büyük bir alkışı hak ediyor bence, Koçerler burada iken sonra gelenler tarafından şikayet edilse bile küsmemeleri erdemliliktir…
Bazı koçer yatırımcıları tanırız.
Kıyıda köşede ticaret, benzinlik, mütteahitlik, emlakçılık…
Kimisi de çocuklarına eğitime verdi, koçer bir çok doktor, eczacı, mühendis var…
Bir örnekle Emin Çelik’ten söz edeyim; Mezopotamya otel sahibi olan sayın Emin Çelik’in aslı koçer, birde Petrolspor Basın Sözcüsü ve yöneticisi.
Maşallah diyelim elini taşın altına koymuş Petrolspor için savaşıyor, kimse belki bilmez Batman'da 1980’lerde Koçer Spor takımıda vardı. Amatör liglerde oynuyorlardı ve çokta başarılıydılar Emin Çelik bey de demek ki o ruh hala canlı devam ediyordur yani spor aşkı halen canlı ki, şehrin takımı için çaba sarf ediyor.
Sizi bilmem ama sabahın ilk ışıkları ile bana sütümü getiren süt anneleri ben unutmam, hürmetle saygı ile ellerinden öperim.
Koçer annelerin, genç kızkardeşlerimizin hepsine hürmetler, çünkü biz onların süt ve süt ürünleri ile büyüdk, onlar bizim süt annemiz ve süt kardeşlerimiz…
Allah yar ve yardımcıları olsun bu emekçi çalışkan bir o kadar cesur bir o kadar eli açık misafirperver Koçerlerin…
Koçerlik bizim aslımız olsa bile yok olmaması için bence bir şeyler yapılmaldır.
Hoşçakalın ..
