Şimdi diyeceksiniz “kim bu yanımızda dolaşan katil ya da katiller?”
Kimse katilini yanında bilerek ve isteyerek taşır mı?
Tabii ki de taşımaz.
Kim ölmek ister ki?
Kimse ölmek veya öldürmek istemez.
Ama ne yazık ki hem kendimizi, hem de başkalarının katili biziz.
Birinci katil sigara; cebimizde var, çantamızda var, arabamızda var.
Sigara bilimsel olarak insanı öldürür, yanındakini de öldürür, demek biz katilimizi yanımızda taşıyoruz, bilerek ve hatta parayla rica ile kendi ölümümüzü satın alıyoruz.
Hele şimdilerin sigarası kaçak köçek sarma yani tütünü dumanı var.
Efendim “sigara içmiyorum nargile içiyorum” bu da başka bir katil askında kokusu ve aroması insanı cezp ediyor, çıkardığı fazla duman insanı mutlu ediyor ve mutlu bir şekilde insanı öldürüyor.
Yeni yasalar ve kampanyalar ile bir kısım insan sigarayı bıraktı ama yeni alışanlar var, bayanı da erkeği de halen bu kötü alışkanlığa müptela oluyor.
Bu da kadınlarda bir çok hastalıkları tetikliyor…
Bir diğer sinsi katil de içki, bu illet tıpkı sigara gibi maalesef can alıyor…
Eskiden karaciğer kanseri ne yol açsa da bu pek umursanmıyordu ama şimdilerde piyasada üretilen sahte içkiler can alıyor, her yıl onlarcası ölüyor, yüzlercesi kör oluyor ve kalıcı hasarlara maruz kalıyor, buna rağmen insanlar bile bile kaçak içkileri tüketmekten kaçınmıyor.
Sonra gazetelerde manşet “toplu zehirlenme” kör olma ve kalıcı ciddi hasarlar, hatta ölüm zira kaçak içkiler vücudu asitle yakıyor işlevine son veriyor ne ciğer kalıyor ne böbrek.
Bu da bilerek ve isteyerek para verip aldığımız başka bir katil öyle değil mi?
Üzülüyoruz her seferinde ama maalesef bağımlılık farklı bir hastalık ve tedavi gerektiriyor, içki bağımlısına biz ‘alkolik’ diyoruz, yardım almazsa tek başına bu iletten asla kurtulamaz. Kesinlikle biz alkol bağımlılarını hor görmemeliyiz ve onlara hasta gibi yaklaşmalıyız.
Bu nedenle hassas davranmak gerekir, yani nasihat nasihat boş işler ilaç tedavisi ve bir psikyatri doktoru şart.
Bir üçüncü katil ise cep telefonu ve internet!!!
Bu hem beynimizde hem evimizde olan bir teknolojik katil bazen hemen öldürüyor bazen zamanla.
Göz gidiyor, beyin yoruluyor, sinyalleri kalp ritmini bozuyor…
Bazen hemen katiliniz oluveriyor.
Diyelim cep telefonunuza bir mesaj geldi ve eşiniz kaynağını sordu tartışma ardından darp ya o sizi ya siz onu öldürdünüz, ne oldu cep telefonu katil olma yolunuzu açtı değil mi?
“Cep telefonuna gelen mesaj yüzünden eşini öldürdü” veya “yanlış mesaj yüzünden şu oldu diye çok haber var.
Hem fitne, hem sağlığa zararlı.
Oysa cep telefonu olmasa idi size hemen ulaşılmayacak be ya sinirimiz çekecek belki de katil yasa ölü olmayacaktınız…
Demek ki bir katil olabiliyor cep telefonu!
İnternette öyle bilgisayar başında oyun oynayıp sonra ölenleri duyuyoruz.
Özellikle gençler arasında oynanan oyunlar bağımlılık yapıyor ve bu bağımlıların gözü artık hiç bir şey görmüyor ve bu oyunlar şiddeti tetikliyor, gençler sanal alemde siz hiç bir şey yapmasanız dahi şiddette meyilli oluyor, bazen aile içi şiddet ve darp olaylarına neden oluyor.
Bakınız, IŞİD’e katılan bazı gençler, sanal alemdeki savaş ve ölümleri gerçekte yaşamak için örgüte katıldığı basında sıkça yer aldı.
Bilgisayar oyunu gibi adam öldürenler de oldu ve öldürmeye devam ediyor.
Sevgili dostlar
Dost acı söyler bende gerçekleri yazmak zorundayım.
Kendi kendimizi zehirleyip öldürüyoruz ,bazen ne çocuğumuzu ne torunumuzu görmeden yaşamımıza son veriyoruz, bilerek ve isteyerek kendimizi bağımlı ve hastalıklı yapıyoruz…
Sağlığımızı ve paramızı boşuna harcıyoruz.
Hayat zaten kısa ama bari yaşanmaz hale getirmeyelim.
Kalın sağlıcakla…