Sevgili okurlar
Bir köşe yazarı olarak Batman'ı yazarken kendimi zaman zaman ünlü roman kahramanı ‘Don Kişot’ olarak görüyorum…
Donkişot’u bilmeyen, film ya da çizgi filmini izlemeyen yoktur.
Atını alır zırhını giyer ve dünyadaki kötü gidişatı gidermeye savaşmaya çalışır sonra Değirmenlerlerle savaş açar ki onlar onum gözün de birer canavardır, saldırır saldırdıkça değirmen koluna çarpar yere düşer ama mücadelesinden asla vazgeçmez.
Bende aynen bu durumdayım!
Yazıyoruz çiziyoruz araştırıyoruz olmadı gerekeni söylüyoruz tartışmaya açıyoruz ama kimseden tık yok…
Herkes yanlışına devam ediyor “öyle gelmiş öyle gidecek” diyor.
Demek ki kimse kimseyi değiştiremez
Sadece ona benzer
İşte tam da bunu söylemeye çalışıyorum
“Batman” deyince herkesi kapsıyor, bir sorun hepimizi ilgilendiriyor.
Kuru ve yaş yan yana, kurunun yanında yaşta yanıyor
Oysa bizim yazıp çizdiğimiz dikkate alınsa, araştırılırsa ve denense her şey çok daha güzel olabilir.
“Batman'da öyle gördük öyle kalacak” diye bir şey yok, görüyorsunuz teknoloji ne kadar çabuk ilerliyor bir anda başka bir boyutta bulabiliyoruz kendimizi artık uzak yok her şey çok yakın sabah kahvaltıyı Batmanda öğle yemeğini İstanbul'da yiyebiliyoruz, akşamında Fransa olabilir!
Gazete yorumcuları Batmanda aksayan görevleri ve yapılman gerekenleri Batman halkına hatırlatır araştırır, kendince yorumlar, örnekler verir bir yorumcunun köşe yazarının yazdıkları ortayadır zira halkı için yazar çizer uyarır ve hatırlatır.
Yerel medyanın ve özellikle yerel medyanın memlekete faydası çoktur.
Toplumsal bilinç oluşturmada, sorunların çözümüne kavuşmasında, insanların seslerini yetkililere ulaştırmada yerel basının gücü ve etkisi göz ardı edilemez.
Sosyal medya bazen dezenformasyon olabilir ama yerel gazetelerde bu neredeyse yoktur…
Gazetelerde her gün köşe yazanlar sorunları en fazla takip edenlerdir.
Yazacakları bir konuyu sorar, yerinde görür ve yazar…
Tabi ki bir çok kişi bir yazardan daha doğrusunu bilir daha iyisini düşünebilir bunda bir sorun yok olağan şeyler ama en azından değerlendirmeye alınır.
Ha bizim yazdığımız çizdiğimiz bazılarının umurunda değil, hata bir çok kişinin umurunda olmayabilir, boşa değirmenle savaşıyor olabiliriz ama bu yazılarımız nokta koyma anlamına gelmez gazetecilik bunu gerektirir savaşmaya yazmaya devam bir kaç insan bizi anlaya kadar…
Zaten günümüz de artık gazetecilikte bir anlam ifade etmiyor, herkesin elinde telefon herkes bir kare çekip gazeteden önce yayımlıyor, ama yine de gazete okumalıyız ve yorumları dikkate almalıyız ki net aydınlanalım.
Zira gazeteler bir haber veya bir yorum yaparken yada bir fotoğraf yayınlarken her bakımdan araştırır doğruluğunu netleştirir öyle yayımlar işte bir foto çek altına bir yorum yayımla geç bu haber değil haber kirliliğidir…
Yerel gazeteler halkın gözü kulağıdır, unutmayın!
Sahip çıkın
Sevgilerimle