Sevgili dostlar
Biz, ilkokulu siyah önlük, orta ve liseyi de ceket ve kravatla bitirdik.
Daha eskiler de orta ve lise döneminde giysileri lacivert bir de kafada kep vardı,
yani askeri bir disiplin mevcuttu.
Dersler arasında özellikle müzik ön plandaydı, nerdeyse herkes ya flüt, ya saz, ya da mandolin çalmak zorundaydı.
Birde lise de mili güvenlik dersi vardı
Liselerde kızlarda örgü ve tasarım dersleri vardı.
Temel din dersleri İngilizce mecburi.
Matematik, Fen, Edebiyat bölümleri ayrı idi, yani herkese uygun bölümler herkesin işine yarayacak bölümler mevcuttu.
Disiplin olmazsa olmazlardandı, okullarda çok güzel bir hava vardı.
Öğretmen çoğu insan için örnek alınan saygı duyulan bir öğreticiydi.
Okul dışında bile saygınlığı vardı, hatta biz de yolda gördüğümüzde üstümüzü başımızı düzeltip selam verirdik, o da selamını alıyordu.
Okulda bir öğretmen traşlı beyaz gömlekli kravatlı, yani öğreticiydi örnek olmalıydı öğrencilerine.
Öğrencilerde saçlar kısa kızların örgülü tokalı, ceket-kravat yani öğretmen öğretmen gibi, öğrenci öğrenci gibi giyinirdi.
Bu da bazı suçların önüne geçmesini sağlıyordu, zira öğrenci belli bir duruşu giyinişi vardı bu yüzden okul önlerindeki yabancı kişiler hemen kendini belli ederdi ve nöbetçi olan öğretmenler hemen müdahale eder o kişileri okul önlerinden uzaklaştırır ya da karakola haber verir gereken kontroller yapılırdı.
Tabi eskiden servis yoktu okul çıkışı eve uzun bir yolculuk vardı, bazıları da köye kadar yürümek zorunda kalıyordu, bu yolculuklar saatlerce sürebiliyordu bu yüzden kızlı erkekli eve kadar yürünür kızlar eve ulaştırılır ve herkes bir şekilde eve ulaşmayı becerirdi.
Zira Batman'da iki lise iki de orta okul vardı, biri Batman Lisesi ve orta kısmı bir diğeri Endüstri Meslek Lisesi ve bir diğeri de TPAO site’de Atatürk Ortaokulu başka okul yoktu yani.
Kışın büyük sıkıntılar yaşanırdı, yağmur çamur kar Batman dört mevsimi yaşar ve yaşatırdı, ayakkabılarımız su alır çoraplar ıslanır, pantolon paçaları çamur içinde yağmur içimize kadar işlerdi ama okul her şeyden önemli idi…
Bize en çok yapılan nasihatti bu;
Okuyun bizim gibi cahil kalmayın.
Derlerdi;
Çok şükür okuduk ve bir çok arkadaşımız Üniversite okudu devlet dairelerinde çalıştı yönetti hata bakan olanımız da vardı.
Şimdilerin eğitim ve öğretimine dönersek evet daha modern ve rahat bir eğitim sistemi var ama fazla rahatlar!
Hem öğretmen hem öğrenci sanki bir birine mecburmuş gibi bir haller var, bir öğretmen bir öğrenciyi uyarlanıyor, nasihat veremiyor, böyle bir şey yaparsa direk soruşturma vardı.
Öğrencilerin ellerinde telefon sürekli onunla uğraşıyorlar, aileler bu konuda öğreticilere yardımcı olmuyor, maalesef bu yüzden öğretmen derse giriyor dersi anlatıyor anlayan anladı anlamayanın kendisi bilir bir hal var.
Kılık kıyafet öğrenci için serbest nerdeyse, öğretmenlere de kim öğrenci kim öğretmen kim veli belli değil, öğretmende ne bir kravat ne bir beyaz önlük, sakalı uzun saçı dağınık.
Özür dilerim ama öğrenci kimi örnek alacak?
Evet kılık kıyafetin bilgi ile bir alakası yok belki de, ama okul disiplini ayrı bir olaydır bir insan ömrünün yarısını okulda geçiriyor nerdeyse yani buna biraz daha dikkat edilmeli diye düşünüyorum.
Bakınız Batman da yeni onlarca okul ve Anadolu lisesi açıldı ama eğitim kalitesi düştü.
Yani çok olmak çok rahat olmak başarının anahtarı değil, temelde disiplin şart
bakın size Japonya'dan nir örnek bereyim
Japonya da bir çocuğun okul öncesi eğitimi 4 yaşında başlar ve sekiz yaşına kadar ilkokul hazırlığı yapar, ilk şartı şu; saygı ve disiplin.
Aileye saygı, öğretmene saygı, derslere saygı ve disiplin yani okul öncesi bütün marşlar bütün okul kuralları ve ilerki hayatındaki kurallar tek tek öğretilir.
Çocuğa saygı, sevgi, adalet, doğa ve insan sevgisi ezberletilir ve bu çocuklar okula başladığında ilk yaptıkları şey öğretmenin önünde eğilir ve saygısını sunar. Öğretmende eğilerek kabul eder ve Japonya'yı görüyorsunuz dünya devi oldu, ödevini doğru yapıyor eğitimini doğru veriyor.
Doğru işler yapıldığında iyi bir sonuç almak kaçınılmazdır, biz Avrupalı değiliz, Ortadoğu-Mezopotamya ve Asya kökenliyiz ne kadar kendimizi değiştirmeye kalkacakta örf ve adetlerimiz geleneklerimiz bizimle çarpışır ve ortaya bambaşka bir toplum çıkar.
Avrupa bizden 400 yıl önde, yakala yakalayabilirseniz çok zor!
Biz ise yavaş ama bilinçli hareket etmeliyiz, özelikle eğitimde son bir kaç yıldır her sene yeni bir uygulama eğitimde hayata geçiriliyor tamir bir kez yapılır, yok yapıştır gitsin bu da eğitim sistemimizi geleceğe değil geriye itiyor ve ortaya başarısızlıklar çıkarıyor maalesef…
Başkası olma kendin ol, böyle çok daha başarılı ve güzelsin
Canım memleketim
Sevgi ile kalın ..