?>

GERİYE DEĞİL, İLERİYE BAKALIM

Nizamettin İzgi

2 hafta önce

Batman artık 50-60 yıl öncesinin Batman’ı değil. Bugün bu şehirde en az bin beş yüz doktorumuz, yedi yüz avukatımız, beş bin mühendisimiz, bine yakın eczacımız, binlerce öğretmenimiz, yüzlerce hâkim ve Cumhuriyet savcımız var. Bunun yanında valilerimiz, kaymakamlarımız, pilotlarımız, askerlerimiz, profesörlerimiz, rektörlerimiz, hemşirelerimiz ve daha akla gelmeyen birçok meslekten hemşehrilerimiz, Batman’da ya da Türkiye’nin çeşitli illerinde görevlerini başarıyla sürdürüyor. Yani Batman artık okumuş, yetişmiş, donanımlı insan kaynağı bakımından bambaşka bir noktada. Bu konuma gelen hemşehrilerimizi takdir ediyor, gururla kutluyoruz. Üstelik bu sayı her geçen gün artıyor ve artmaya da devam edecektir.
Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, bazı çevrelerin ısrarla Batman’ı eskiye götürme çabası dikkat çekiyor. Özellikle son zamanlarda “aşiretçilik” kavramı yeniden gündeme taşınmak isteniyor. Oysa on binlerce eğitimli, bilinçli ve ülkenin farklı noktalarında söz sahibi olmuş Batmanlı varken, aşiretçilik üzerinden bir siyaset ya da sosyal yapı inşa etmeye çalışmak, bu kentin gerçeklerini görmezden gelmektir. Geçmişte aşiretler vardı, evet. Eskiden aşiretlere mensup olanlar, liderlerinin sözünden çıkmaz, hatta kime oy verileceği bile ortak kararlarla belirlenirdi. Ancak bugün tablo tamamen değişmiştir. Yeni nesil artık çok daha bilinçli, daha özgür düşünceli ve kendi kararlarını kendisi alıyor.
Artık anne, baba, çocuklar, kardeşler ve diğer akrabaların hep birlikte aynı evde yaşadığı dönem geride kaldı. Şimdi herkes kendi ailesiyle, kendi düzeniyle yaşamını sürdürüyor. Dolayısıyla aşiretlerin eski anlamda toplumsal bir yön verici güç olma durumu kalmamıştır. Buna rağmen birilerinin hâlâ “aşiretçiliği” canlandırma çabaları, Batman’a fayda sağlamadığı gibi zarar veriyor. İnsanlar artık birey olmanın bilincinde. Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetişiyor. Bu gerçeği görmezden gelerek Batman’ı dar kalıplara hapsetmeye çalışmak sadece kentin gelişimini sekteye uğratır.
Üstelik dünya artık bambaşka bir noktada. Milletler uzayı keşfetme yarışındayken, sosyal medya sayesinde dünyanın her köşesindeki gelişmeleri anında takip edebiliyorken, bizim hâlâ aşiret tartışmalarıyla vakit kaybetmemiz gerçekten mantıklı değil. Açık ve net söylemek gerekirse ben aşiretçiliğe karşı olduğum kadar, Batman’da kurulan hemşehri derneklerine de mesafeliyim. Çünkü bu dernekler, tıpkı aşiretçilik gibi Batman’ı bir bütün olarak görmek yerine parçalara ayırıyor. Eğer Ramanlılar, Alikanlılar, Midyatlılar, Siirtliler, Recebanlılar, Gercüşlüler, Kozluklular, Sasonlular gibi ayrı ayrı dernekler kuracaksak, o zaman “Batmanlı” kim olacak?
Kendimizi sürekli bir alt kimlik üzerinden tanımlarsak, ortak kimliğimizi kaybederiz. “Ben Ramanlıyım, ben Recebanlıyım, ben Alikanlıyım” dedikçe, Batman’ın ortak değerlerini ve birlikte hareket etme gücünü zayıflatmış oluruz. Oysa Batman, ancak bütün bu parçaların bir araya gelmesiyle güçlü bir şehir olabilir. Bugün şehrimizin önünde ciddi bir fırsat var. Üniversiteleri, sanayisi, yetişmiş insan kaynağıyla Batman, geleceğe umutla bakıyor. Bu süreci baltalayacak eski alışkanlıklardan uzak durmak zorundayız.
Gelin, hemşehrilik bilincimizi pekiştirerek, Batman’ı aşiret ya da dar kimlik tartışmalarına hapsetmeden büyütelim. Ortak değerlerimizi öne çıkaralım, geçmişte kalmış tartışmalarla vakit kaybetmeyelim. Önümüz açık, Batman’ın geleceği parlak. Yeter ki biz bu ilerleyişi yanlış yönlere çekmeye kalkışmayalım.
Hoşça kalınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI