Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte iletişim tarzımız tamamen değişti. İnsanlar artık haberleri, dedikoduları, gelişmeleri ve tartışmaları gazetelerden ya da televizyonlardan öğrenmek yerine çoğunlukla sosyal medya platformlarından takip ediyor. Bu durum, şehirler ve şehir insanları hakkında da doğrudan bir algı oluşturuyor. Bir şehrin sosyal medya gündeminde neler konuşuluyorsa, o şehre dair kanaatler de büyük ölçüde bu içeriklere göre şekilleniyor. Ne yazık ki Batman da bu noktada zaman zaman haksız yere kötüleniyor, sosyal medyada paylaşılan olumsuz haberler üzerinden genellemeler yapılarak şehrimiz hakkında yanlış algılar oluşturuluyor.
Oysa Batman, tarihiyle, kültürüyle, doğasıyla ve çalışkan insanlarıyla övünülecek bir şehir. Ancak bazı kişilerin açtığı sahte hesaplardan yapılan paylaşımlar yüzünden bu güzellikler gölgede kalıyor. Örneğin, bazı internet sitelerinde ya da sosyal medya hesaplarında, Amerikan filmlerinden fırlamış gibi duran fotoğrafların altına “Bu kişi Batmanlıdır, dikkat edin dolandırıcıdır” gibi ifadeler yazılıyor. Hesapların sahte olduğu bilinse de içeriklerin yayılması, şehrin imajına büyük zarar veriyor. İnsanlar, birkaç kişi üzerinden tüm Batmanlıları aynı kefeye koyuyor. Bu da bizleri derinden üzüyor. Çünkü bir kişinin suçu veya yanlışı, koskoca bir kentin insanlarına mal edilemez.
Benzer şekilde kimi zaman 3-4 kişinin fotoğrafı paylaşılıp altına “Tefeci, faizci” gibi ibareler ekleniyor ve bu kişilerin Batmanlı olduğu özellikle vurgulanıyor. Bu paylaşımların doğruluğu belirsiz olmasına rağmen, sosyal medyanın doğası gereği hızla yayılıyor ve birçok kişi tarafından gerçekmiş gibi kabul ediliyor. Hatta bazıları bu sahte içerikleri kullanarak başkalarının özel hayatını da hedef alıyor. İşte bu noktada devreye insanın vicdanı giriyor. Çünkü sosyal medyada yazılan her şeyin doğru olduğuna inanmak, ciddi bir yanılgıdır.
Bir başka üzücü durum da Batman’ın başka şehirlerle birlikte anılarak toptan kötülenmesidir. Örneğin, bir paylaşımda iskambil kâğıdı dağıtır gibi çok sayıda kişinin fotoğrafı yayınlanıyor ve altına hem Batman’ın hem de başka şehirlerin adı yazılarak “Bunlardan uzak durun” deniliyor. Bu tür paylaşımlar yalnızca bireyleri değil, doğrudan şehirlerin itibarını zedeliyor. Oysa hiçbir şehirde insanlar tek tip değildir; iyisi de vardır, kötüsü de. Ama birkaç kişinin yaptıklarından dolayı tüm bir şehri yaftalamak, en hafif tabirle adaletsizliktir.
Sosyal medya, kişilerin birbirinden intikam alacağı ya da toplumun önünde karalayacağı bir mecra değildir. Bu tür hesaplar açıp başkalarını hedef göstermek, yalnızca bireylere değil, aynı zamanda topluma da zarar verir. Hele ki Batman gibi genç nüfusu yoğun, geleceğe umutla bakan bir şehirde bu tür paylaşımlar halkın moralini bozar, şehir aidiyetini zayıflatır. Dolayısıyla bu tür girişimlerin önüne geçmek için hem kullanıcıların bilinçli olması hem de yetkililerin devreye girmesi gerekir. Yalan veya iftira içeren içeriklerin yayılması durumunda, savcılıkların ve emniyet birimlerinin harekete geçmesi en doğal beklentimizdir. Gerekiyorsa bu hesapların sahipleri hakkında soruşturma açılmalı, caydırıcı cezalar verilmelidir. Ancak o zaman bu tür sorumsuzlukların önüne geçilebilir.
Unutulmamalıdır ki sosyal medyada paylaşılan her olumsuzluk Batmanlılara mal edilemez. Eğer gerçekten suçu olan kişiler varsa, onlar zaten hukukun önünde hesabını verir. Ama birkaç çürük elma yüzünden bütün kasayı karalamak, yani bütün Batmanlıları kötü göstermek, büyük bir haksızlıktır. Hepimiz yaşadığımız şehre karşı sorumluluk hissi taşımalı, paylaşımlarımızda hem bireylere hem de topluma zarar vermemeye özen göstermeliyiz. Aksi takdirde hem kendimize hem de yaşadığımız şehre büyük kötülük etmiş oluruz.
Batman’ın, olumsuz haberlerle değil; Hasankeyf’in tarihiyle, petrol emekçilerinin alın teriyle, gençlerinin başarılarıyla, misafirperverliğiyle ve samimiyetiyle anılması gerekir. İşte bu nedenle, sosyal medyada paylaşılan mesnetsiz içeriklere karşı dikkatli olmak, doğruluğunu araştırmadan inanıp paylaşmamak herkesin ortak sorumluluğudur. Çünkü unutmayalım, Batmanlıların onuru ve itibarı da bu duyarlılığa bağlıdır.
Benim dileğim; Batman’a yakışmayan bu paylaşımların sona ermesi, sahte hesapların açtığı yaraların kapanması ve şehrimiz insanlarının haksız yere kötülenmemesidir. Hepimizin görevi, şehrimize sahip çıkmak, yanlış algılara karşı dimdik durmaktır. Sosyal medyanın karanlık yüzünü değil, birleştirici ve güzellikleri yansıtan yanını kullanmalıyız. Ancak o zaman hem Batman’ın adı hak ettiği yerde olur hem de insanlar birbirine güvenle bakar.
Hoşça kalınız.