Cumartesi günü Karamansporla oynadığımız maçta korktuğumuz başımıza geldi ve lig cetvelinin alt sıralarında yer alan konuk takıma 2-0 yenilerek 762 gün sonra ilk mağlubiyetimizi aldık. Yenilmezlik unvanımız bittiği için, liderliğimiz gittiği için üzüldük ama, bu sonucun dünyanın sonu olmadığını bildiğimiz için de kafamızı duvardan duvara vurmadık!
Futbol üç sonuçludur. Galip gelirsin, berabere kalırsın ya da mağlup olursun. Yıllardır mağlubiyet yüzü görmeyen bir takımın yenilmesi çok doğal bir şeydir. Dünya futbolunda da nice büyük takımlar yenilmezlikle devam eder ama bir gün takılıp bu şanslarını kaybederler.
Yapılan sosyal medya yorumlarında Teknik direktör Serdar Bozkurt ile futbolcular eleştiriliyor ama bu eleştirilerin haklı veya bilimsel olduğunu düşünmüyorum. 11 maçta ilk defa yenilmek bir felaket değildir. Aslında suç Serdar hocadadır! Eğer Serdar hoca 10 maç boyunca galip gelmese ya da bazılarında berabere kalmasaydı, örneğin 3-4 maçta yenilseydi, bugünkü eleştirilerin hiç birisi yapılmayacaktı. Çünkü bu durumu herkes kanıksayacaktı.
Ne varki; 11 maç yap, çoğunu kazan, birisinde ise mağlup ol, al sana dünyanın sonu!
Yok arkadaşlar, böyle sonuçlar dünyanın sonunu getirmez. Futbol bu, üstelik 10 hafta boyunca liderdik ve Türkiye liglerinde en çok söz edilen takımların başındaydık. Evet, Karamanspor maçında takım iyi değildi, kazanma hırsı yeterli değildi, Karaman’ın hızlı çıkışlarını göremedik, nitekim 2 golü de bu şekilde yedik. Ben sporcularımızın, rakip takımı küçümsedikleri için yenildiklerine inanmıyorum. Sanki takımın üzerine kabus çökmüştü.
Oyun istediğimiz oyun değildi, futbolcularımız 2-0 mağlup oldukları halde sıklıkla geri pas veya topu kaleciye atıp o şekilde oyunu başlatıyorlardı. Buna bir de 12. adam dediğimiz seyirciyi de eklememiz gerekir. O tribünleri dolduran binlerce seyirci neredeydi? Yoksa uygulamaya konulan passolig mi taraftarları tribünlerden uzaklaştırdı?
Açıkçası, 3 guruptan oluşan taraftarlar Cumartesi suskundu. Bunun mutlak bir nedeni olmalıdır ve Kulüp yönetimi de bunu araştırmalıdır. Eğer varsa sıkıntılar derhal giderilmeli ve taraftar guruplarının tribünlerdeki yerlerini almaları sağlanmalıdır.
Kontra atakları net olarak görülen ve çıktıklarında sürekli olarak kalemizde tehlikeler yaratan rakip takım Karamanspor’u tebrik ediyorum. Gözlerimizin içine baka baka iki kez hızlı çıkıp iki gollerini attılar.
Petrolspor futbolcuları da isteksiz bir görüntü verdi, arzu ve hırs yeterli değildi. Geçen haftaların kollektif oyununu oynayan peş peşe goller atan takım gitmiş, yerine zaman doldurur gibi, her sonuca razı olan bir takım karşımıza çıkmıştı.
Yazdıklarımın hiç biri önemli değil. Üstelik aldığımız mağlubiyete de çok üzülmüyorum, çünkü bu tür sonuçların alınması doğaldır. Önemli olan bundan sonrasıdır. Çarşamba günü Şanlıurfa ile deplasmanda ama seyircisiz oynayacağız. Lider olan Urfa’nın bizden bir maçı fazla. Eğer biz galip gelirsek yeniden liderliği yakalayabiliriz, eğer yenilirsek ara açılmaya başlayacak ve korkmaya başlayacağız.
Bana göre Petrolspor teknik direktörü Serdar Bozkurt derhal bir basın toplantısı yaparak herkesi sükunete davet etmeli, alınan sonucun arzu edilmemesine rağmen alındığını, ancak bundan sonraki maçta teknik heyet ile futbolcuların çok daha dikkatli olacağını söylemelidir ki; taraftar da, futbolcular da üzerlerindeki baskıyı atıp Çarşamba gününe daha istekli ve arzulu olarak gidip Şanlıurfa’yı sahasında yensinler.
Öyle değil mi?
Çarşamba günü Petrolspor, Şanlıurfasporu mağlup ederse her şey değişip moraller yerine gelmeyecek mi, gelecek. Liderliği yeniden yakalayacak mıyız, yakalayacağız. Karaman maçı unutulacak mı, unutulacak.
O halde, bunları yapalım ve ilk yenilgimizden ders çıkararak Çarşamba günü yeniden liderlik koltuğuna oturalım. Bunun için de Teknik Direktör Serdar Bozkurt ile futbolcuların Batmanlılara borcu var.
Lütfen bu borçlarını ödesinler!
Hoşça kalınız.