?>

GERÇEK DARBE KARŞITLIĞI VE SAMİMİYET ÜZERİNE

Nizamettin İzgi

3 gün önce

15 Temmuz’un üzerinden yıllar geçmiş olsa da, o gece yaşananların bıraktığı izler hâlâ silinmiş değil. Herkesin hafızasında farklı bir yer tutan o uzun gece, kimileri için bir sınav, kimileri içinse fırsata dönüştürülmüş bir andı. Yaşananlar yalnızca bir darbe teşebbüsü değil, aynı zamanda kimlerin gerçekten halkın, demokrasinin ve vicdanın yanında durduğunu gösteren bir turnusol kâğıdıydı. İşte o geceyi sabaha kadar uykusuz geçiren ve düşüncelerini dürüstçe dile getiren bir isim: Gazeteci ve aktivist kimliğiyle bilinen Hasan Argunağa.
Hasan Başkan, 15 Temmuz gecesi evine kapanmak ya da can derdine düşmek yerine, darbecilere karşı sosyal medya üzerinden aktif bir duruş sergileyenlerdendi. O, “marketlere koş”, “paranı çek”, “eve kapan” diyen uyarılara kulak asmadı. Halbuki kendisi, iktidarın her uygulamasını destekleyen biri değildi. Oy kullanmayan biriydi. Hükümetin politikalarını açıkça eleştiren yazılar kaleme almıştı. Ama mesele hükümet ya da muhalefet değil, tankla tüfekle halkın iradesini gasp etmeye kalkışan anlayışa karşı çıkmaktı. Samimiydi çünkü ilkeli bir duruş sergilemişti.
Darbe girişiminin başarısız olduğu ortaya çıktıktan sonra ortaya çıkan kimi şahsiyetleri ise hepimiz gördük. O gece cep telefonunu kapatıp ortalıkta görünmeyen, tek bir paylaşım yapmayanların sabah olup güneş doğunca meydanlarda poz vermeye başlamaları, Hasan Argunağa’nın eleştirilerinin de temelini oluşturuyor. “Sevsinler darbe karşıtlığınızı!” sözleri, bir öfkenin değil, sahicilik arayışının yansımasıydı.
15 Temmuz gecesi herkes bir tercihte bulundu. Kimi korkusunu bastırıp halkla birlikte sokaktaydı, kimi bekleyip olan biteni tarttı. Sonrasında meydanları dolduran, kitlesel namazlarda en önde yer alan ama gece boyunca suskun kalan bazı kişilerin hâlâ siyasi kazançlar elde ediyor olması, gerçeklerle oynanmasına neden oluyor. Hasan Başkan, bu yapmacıklığı görüyor ve dile getiriyor. Namazlarda samimiyet görmediği için o kalabalıklara katılmaması da bu duruşun bir parçası. Çünkü mesele gösteri yapmak değil, gerçekten neye karşı çıktığını bilmektir.
Hasan Argunağa’nın söyledikleri bize gösteriyor ki, her kriz dönemi birer karakter testidir. Kimileri karanlıkta parlayan bir ışık olurken, kimileri aydınlıkta bile gölgede kalmayı seçer. O gece kim nerede durduysa, tarih onu orada yazdı. Bugün darbe karşıtlığından nemalananlar belki mevki sahibi olabilir ama halkın hafızasında ve vicdanında gerçek yerlerini alabilmiş değiller.
15 Temmuz sadece bir tarih değil, aynı zamanda bir aynaydı. O aynaya kim ne yüzle baktıysa, gerçek görüntüsü de odur. Hasan Başkan gibi samimi duruş sergileyenleri anmak, onların sözlerine kulak vermek, bu milletin doğruya olan inancını taze tutacaktır. Çünkü her zaman olduğu gibi, kalıcı olan yalnızca hakikat ve vicdandır.
Bu nedenle yaşadığımız Batman şehrinde 15 Temmuz günü etkinliklerine katılanların samimi olup olmadıklarını hem şahsiyetlerinden, hem de yüzlerinden anlarsınız.
İnanın Allah korusun FETÖ'nün amacı gerçekleşseydi, ertesi gün bu tiplerin hepsi Fetö'cülüklerini göstermek için birbirlerini edeceklerdi.
Başka bir şey yazmaya gerek yok.
Hoşça kalınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI