?>

HOBİ BAHÇELERİNİ SAHİPLERİ YIKIYOR

Nizamettin İzgi

2 gün önce

Bir süredir Batman gündeminin en çok tartışılan konularından biri olan “hobi bahçeleri” meselesi yeniden gündeme geldi. Yaklaşık bir aydan fazla süredir duran yıkımlar, son günlerde yeniden başlamış durumda. İlginç olan ise, bu kez birçok vatandaşın kendi yaptığı hobi bahçesini bizzat kendisinin yıkması. Vatandaşlar hem üzgün hem de tepkili. Kimine göre bu yapılar zaten ruhsatsız olduğu için yıkım kararı yerinde; kimine göreyse bu kadar emek, malzeme ve para harcanarak yapılan yapıları yıkmak milli serveti heba etmekten başka bir şey değil.
Gerçek şu ki bu konu, tek yönlü düşünülmeyecek kadar karmaşık. “Hobi bahçesi” denildiğinde kimileri gerçekten küçük, doğayla iç içe, birkaç metrekarelik bir alan hayal ediyor. Ancak son yıllarda bu kavram, özellikle bazı bölgelerde “havuzlu villa” seviyesine taşınmış durumda. Kimi vatandaşın derme çatma kulübesi varken, kimisi neredeyse lüks konut sayılabilecek villalar inşa etmiş. Dolayısıyla aynı kavram altında bambaşka yapılar ortaya çıkmış ve bu da tartışmanın boyutunu büyütmüş.
Valimiz Ekrem Canalp bu konuda oldukça kararlı. Mahkeme süreci tamamlanıp yıkım kararı çıkan hiçbir yapı, kim tarafından yapılmış olursa olsun, istisna tanınmadan yıkılacak gibi görünüyor. Bu duruş, birçok vatandaş tarafından da destekleniyor. Çünkü hukukun üstünlüğüne inanan insanlar, “izinsiz yapılan her yapı yıkılmalı” düşüncesini savunuyor. Ancak diğer tarafta, “Yıkmak yerine yüksek miktarda para cezaları kesilseydi, hem devlet gelir elde ederdi hem de yapılan emek heba olmazdı” diyen bir kesim de var. Gerçekten de bu bakış açısı da hafife alınacak gibi değil; çünkü bazı vatandaşlar bu yapıları yıllarca biriktirdikleri paralarla yapmış, şimdi ise bir günde kül olup gitmesini seyrediyor.
Bu tartışmanın başka bir boyutu daha var: Herkesin dilinde aynı soru dolaşıyor — “Peki Kıradağ’daki villalar ne olacak?” Beşiri ilçesine bağlı Kıradağ bölgesinde yüzlerce villa benzeri yapı yükseliyor. Valiliğin defalarca yaptığı uyarılara rağmen bu inşaatların bir kısmı hız kesmeden devam ediyor. Eğer bu tür yapılar yasaksa neden kimse gidip inşaatları durdurmuyor, mühürlemiyor? Bu soruların yanıtı net verilmedikçe, kamuoyunda “acaba çifte standart mı uygulanıyor?” endişesi büyüyor.
Ben şahsen böyle bir çifte standart olduğunu düşünmüyorum ama vatandaşın kafasının karışık olduğu açık. Öte yandan Beşiri Belediye Başkanı Alparslan Karabulut’un geçtiğimiz günlerde yaptığı “Şehir planlamasını tamamladıktan sonra bu yapılara tapu verebiliriz” açıklaması, Kıradağ’daki villa sahiplerini umutlandırmış durumda. Bu açıklama, yıkım korkusu yaşayan birçok kişi için adeta bir umut kapısı oldu.
Eğer ben Beşiri Belediye Başkanı olsaydım, her villa için belirli bir bedel, örneğin 2 milyon lira civarında bir yapı düzenleme ücreti alır, bu gelirle belediyenin kasasını güçlendirir, ardından şehir planlamasını tamamlayarak bu yapılara yasal statü kazandırırdım. Bu hem yerel yönetim açısından gelir getirici bir model olurdu, hem de vatandaşın emeği boşa gitmezdi. Çünkü bazı villa sahipleri, zamanında çıkarılan imar affı düzenlemelerinden faydalanmak için ciddi paralar ödemiş durumda. Eğer bu ödemeler resmi kayıt altına alınmışsa, bu kişilerin müktesep hak elde edip etmediği de ayrıca değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak, “hobi bahçesi” meselesi kısa vadede kapanacak bir tartışma gibi görünmüyor. Ancak görünen o ki Kıradağ’daki yapılarla ilgili süreç farklı bir yöne evrilebilir. Bu bölgede yer alan evlerin yıkılması pek olası görünmese de, “hobi bahçesi” adı altında yapılan lüks villaların yıkımdan kurtulamayacağı kesin. Bu sürecin sonunda adaletin ve eşitliğin sağlanması, vatandaşın da devletin de hakkının korunması en büyük temennimizdir.
Bakalım önümüzdeki günlerde bu tartışmanın sonunda ne çıkacak, kimler evlerini kurtarabilecek, kimler yıkım kararıyla karşı karşıya kalacak... Hep birlikte göreceğiz.
Hoşça kalınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI