9 Ekim 2025 tarihinde kaleme aldığım köşe yazımda “TAZİYE YEMEKLERİ SON BULSUN” diyerek bu konuda herkesin duyarlılık göstermesini istemiş ve özellikle müftümüz sayın Ahmet Durmuş’un konuyla ilgilenmesini dilemiştim. Geçen hafta içinde Cami imamları ve mahalle muhtarlarıyla bir toplantı yapan Müftümüz Ahmet Durmuş, taziye yemeklerinin vatandaşlara külfet olduğunu, bazılarının bunu karşılayacak imkânlarının olmadığını belirtip İmamların bu konuyu anlatmalarını istedi, ardından da taziye saatlerinde değişiklik yapılabileceğini açıkladı. Valilik de buna destek vererek yemek ve taziye saatleriyle ilgili bir açıklama yaptı.
Sayın Müftümüzün bu açıklamasından sonra halk da, basın da ikiye bölündü. Büyük bir kesim taziye yemeklerinin kaldırılmasının yerinde olacağını söyledi, ancak taziye saatlerinde değişiklik yapılmasına tepkiler gösterildi. Batman Belediyesi, yıllardır uyguladığı sistemde, taziye evlerine 3 gün süreyle 100 kişilik yemek veriyor ve bu gelenek halen de devam ediyor.
Bu yemek, taziyeye gelenlere değil, vefat eden kişinin ailesi için veriliyor ve Belediye vatandaşın yükünü almış oluyor. Bu nedenle devam eden hizmet için herkesin Belediyeye teşekkürü var. Ancak, yine yanlış bir gelenek yüzünden Belediyenin yemeği geldikten sonra taziye sahiplerinden bazıları taziyeye gelenleri tek tek yemeğe davet ediyor, birçok kişi de utanmadan-sıkılmadan aile için verilen yemeği yemek için yukarı çıkıyor.
İşte yanlış burada… Taziye sahipleri en büyük hatayı yapıp taziyeye gelenleri yemeğe davet etmesi doğru değildir. Çünkü bu yemek taziye sahibinin ailesi için verilmektedir. Onun için her ne kadar haksız yere eleştirilse de müftü bey, yeniden bu konunun Cuma namazları öncesinde cemaate anlatılmasını istemeli ve ölü sahiplerinin yemek saatinde kimseyi davet etmemelerini talep etmesi en doğrusu olacak, davet edilse bile taziyeye gelenler bu yemeğe icabet etmezlerse sorun bitmiş olur.
Ancak üzülerek belirteyim ki; taziyeleri olan bazı sonradan görmeler ve sonradan zengin olanlar, ölüsünün acısı yerine gelenlere hava atmak için kazanlarla yemek yaptırıp adeta şov yapıyorlar ve bunu da övünerek anlatıyorlar. Bu hareket dinimizde de olmadığı gibi riyadır, gösteriştir. Bu tür insanlar da lütfen dikkat etsinler ve bu kötü alışkanlıktan vazgeçsinler.
Eğer samimi iseler, taziyeye gelenlere verecekleri bol etli yemeklerin yerine poşetler yaptırıp içine 2 kilo pirinç, 1 tavuk, 1 paket yağ, 1 kilo fasülye koyup bunu gerçek muhtaçlara dağıtırlarsa o zaman onların ellerini öperim.
Gelelim diğer konuya. Sayın Müftümüz, taziyelerin sabah 9-10 gibi başlatılıp akşam namazına 15 dakika kala sonlandırılması önerisinde bulunmuş. İşte bu öneri büyük tepki çekmiş ve müftümüz eleştirilmiştir. Eleştiri olabilir ama kimsenin, bir kamu görevlisine hakaret edecek seviyede söylemlerde bulunmasını doğru bulmuyorum.
Ben, Batman’da taziyelerin 15 gün, sonrasında 7 gün devam ettiğini bilen ve yaşayanlardanım. Taziyelerin 3 güne indirilmesi konusunda yıllarca Hasan Argunağa ve Recep Kavuş’la mücadele verdik ve bunu din görevlilerinin katkısıyla da başardık.
Bana göre taziye saatleri konusunda kimseye müdahale etmemek gerekir. İsteyen akşam namazı öncesinde taziye evinin lambalarını kapatıp evine gidebilir, isteyen de saat 21.00’e kadar taziyeyi sürdürür. Batman’da devlet memuru, esnaf, sanatkâr olarak görev yapan binlerce insan var. Bunlar mesai veya iş zamanında işyerlerinden ayrılıp taziyeye gidemeyebilir ve bunu akşam saatine bırakabilirler. Nitekim şimdi de böyle oluyor.
Eğer taziyenin son saati 17.00’ye çekilse birçok kişi taziyeye gidemeyecek ve belki de komşusuna, tanıdığına mahcup kalacaktır. Onun için “Taziye yemekleri” konusundaki müftü beyin kararını saygıyla karşılıyor ve herkesin bu konuda destek vermesini diliyorum. Taziye saatlerine gelince, yukarıda belirttiğim gibi bu taziye sahibinin isteğine bırakılsın ve isteyen saat 17.00’de, isteyen 21.00’de taziyesini sonlandırsın. Bu konuda kimseye zorlama yapılmasın.
Batman’da bu tür geleneklerin güncelleştirilmesi doğrudur ve olması gerekendir. Düşünün, 15 gün süreyle taziye kabul edeceksiniz, gelen-gidene yemek vereceksiniz, yorgun ve uykusuz kalacaksınız. Bu doğru değildir. Zamanla 15 gün bir haftaya, bir hafta da Peygamber efendimizin sünneti olan 3 güne indi ve doğru bulunmuş oldu.
Taziyelerde, taziyeye gelenlerin yemeğe davet edilmemesi, Belediyenin gönderdiği 100 kişilik yemeğin ölü ailesine olduğunun herkes tarafından bilinmesi ve usulen davet edilseler de taziyeye gelenlerin yemeğe gitmemesi insanca bir davranış olur.
Bu konuyu daha fazla uzatmanın alemi yok.
Taziyelerde yemek verilmesi kaldırılsın, taziyeyi de isteyen istediği saate kadar devam ettirsin.
Hoşça kalınız.