?>

BATMAN VE SİİRT'TE FISTIKLAR YANDI, DEVLETİN DESTEĞİ BEKLENİYOR

Nizamettin İzgi

1 hafta önce

Batman’da hayat, düğünler, konserler, çeşitli gösterilerle rengârenk devam ediyor. Kentin sokakları eğlencelerle dolup taşarken, bu şehrin en önemli damarlarından biri olan çiftçilerin yaşadığı büyük sıkıntılar kimsenin gündemine girmiyor. Oysa aynı günlerde Adana ve Mersin’den yükselen haberlerde sıcakların limon ağaçlarını kavurduğu, tarımsal üretimde yüzde 30’lara varan kayıpların yaşandığı ve çiftçinin zararının karşılanması gerektiği sık sık dile getiriliyor. Güneydeki bu haklı talepler ülke gündeminde yer bulurken, Batman ve Siirt’in çiftçileri aynı şekilde büyük bir felaketle karşı karşıya kalmalarına rağmen seslerini duyuramıyor.
Bu yıl yaşanan aşırı kuraklık, binlerce dönüm arazide ekili olan Batman ve Siirt fıstığını adeta kavurdu. Çiftçiler umutla bekledikleri hasat döneminde elleri boş kaldılar. Oysa Batman fıstığı son yıllarda ciddi bir atağa kalkmış, üretim binlerce tona ulaşarak hem çiftçinin hem de bölge ekonomisinin yüzünü güldürmüştü. Siirt fıstığı da “yeşil altın” olarak anılıyor ve ülke çapında büyük bir marka değerine sahip bulunuyor. Ancak bu yıl kuraklığın şiddeti öyle boyutlara ulaştı ki fıstık ağaçları dalında yandı, ürün alınamaz hale geldi. Çiftçinin gözünün nuru olan fıstık bahçeleri bir gecede yok olmuş gibi görünüyor.
Batman ve Siirt Ziraat Odaları Başkanları konuyla ilgili açıklamalar yaparak yetkililere seslerini duyurmaya çalıştı. Ama ne yazık ki bu açıklamalar hak ettiği ilgiyi görmedi. Ne yerel ne de ulusal ölçekte çiftçinin çığlığı karşılık buldu. Oysa bu mesele sadece birkaç köylünün değil, bölgenin binlerce aileyle doğrudan ilgili en önemli geçim kaynaklarından birini ilgilendiriyor. Bir çiftçinin yıllarca emek vererek yetiştirdiği ağaçların kuraklık yüzünden ürün verememesi, sadece o ailenin değil, Batman’ın ve Siirt’in ekonomisinin de darbe yemesi demektir.
Çiftçiler arasında dolaşan cümleler çok çarpıcı: “Kaderdir, ne yapalım?” Evet, kuraklık bir kader olabilir, doğanın acımasız yüzü olabilir. Ama kaderin de bir karşılığı olmalı. Eğer devlet, Adana’daki, Mersin’deki üretici için devreye girebiliyorsa, Batman ve Siirt’teki üretici için de aynı hassasiyeti göstermelidir. Bu bölgelerde tarımın, özellikle de fıstıkçılığın gelişmesi için yıllardır verilen emek boşa gitmemeli, çiftçi alın terinin karşılığını alamadığı için üretimden soğumamalıdır.
Batman’ın merkezinde ve beş ilçesinde yaygınlaşan fıstık üretimi, son on yılda göz kamaştırıcı bir ivme kazandı. Her geçen yıl daha fazla çiftçi fıstığa yöneldi, araziler değerlendi, köylünün yüzü güldü. Ancak bu yıl yaşanan kuraklık bir dönüm noktası oldu. Ağaçların dallarında kavrulan fıstık, aslında çiftçinin umutlarını da kavurdu. Bu büyük kaybın görmezden gelinmesi, çiftçinin yalnız bırakılması kabul edilemez.
Bu nedenle Batman ve Siirt Ziraat Odaları’nın ortak bir basın toplantısıyla seslerini daha güçlü duyurmaları, çiftçinin yaşadığı zararın kamuoyunun gündemine taşınması büyük önem taşıyor. Üreticinin kayıplarının devlet desteğiyle karşılanması sadece çiftçiye değil, ülke tarımına da nefes aldıracaktır. Çünkü fıstık, sadece bir ürün değil; bölgenin geleceği, gençlerin umudu, çiftçinin alın teri ve bu toprakların yeşil altınıdır.
Bugün düğünlerde eğlenen, konserlerde coşan Batman halkı, aslında bir yandan da bu topraklarda üretim yapan çiftçilerin gözyaşlarını görmeli. Çünkü çiftçi yalnız kalırsa, yarın sofralarımızda eksilecek olan sadece bir tabak fıstık değil, bu şehrin geleceğidir. Ve biz geleceğimizi kaderin insafına bırakamayız.
Hoşça kalınız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI