Üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından Batmanlı birçok gencimiz Türkiye’nin farklı şehirlerine doğru yola koyuluyor. Kimisi Ankara’da, kimisi İstanbul’da, kimisi de Anadolu’nun uzak köşelerinde yeni bir hayata başlıyor. Gözlerinde umut var, gönüllerinde heyecan var. Ancak bir gerçek var ki, bu heyecanın önüne koca bir engel çıkıyor: maddi imkânsızlık. Bugün üniversite okumak, geçmişle kıyaslandığında çok daha zor hale gelmiş durumda. Kira fiyatları el yakıyor, yiyecek–içecek masrafları her geçen gün artıyor, ulaşım ve kitap giderleri de cabası. Ortalama bir öğrencinin aylık masrafı 15-20 bin lirayı buluyor. Bu rakam, pek çok ailenin bütçesinin çok üzerinde. Ne yazık ki bazı veliler çocuklarının bu yükün altında ezildiğini görseler de ellerinden bir şey gelmiyor.
Şehrimizde öğrencilerin bu yükünü hafifletmek için çaba gösteren kurum ve kişiler elbette var. Örneğin, Nasıroğlu Vakfı her yıl yüzlerce öğrenciye burs imkânı sağlıyor. Bazı hayırsever iş insanları da 20-25 öğrenciye burs veriyor. Ancak bu çaba ne yazık ki ihtiyacın çeyreğini bile karşılamıyor. Çünkü Batman’dan her yıl binlerce genç üniversite kazanıyor ve her birinin ailesinin maddi durumu el vermiyor. Dolayısıyla burs desteği hayati önem taşıyor. Bugün 5 bin liralık bir burs dahi öğrenciler için tam anlamıyla kurtuluş değildir ama en azından nefes almalarını, barınma ve temel ihtiyaçlarını karşılamada bir adım önde olmalarını sağlayabilir.
Asıl meseleye gelince, Batman’da yüzlerce, hatta binlerce varlıklı insanımız var. Büyük işlere imza atmış, ciddi servet sahibi olmuş, ticarette, sanayide başarılar elde etmiş insanlarımızın, kendi memleketlerinden çıkan çocuklara daha fazla sahip çıkmaları gerekiyor. Eğer bu zenginlerimiz sadece beşer öğrenciye burs verseler, inanın Batmanlı öğrencilerimizin yükü büyük ölçüde hafifler. Fakat maalesef bu sorumluluğu üstlenmeye kimse yanaşmıyor. Çocuklarımız göz göre göre sıkıntı çekiyor, anne babalar çaresiz kalıyor ama bir türlü “ben de destek olayım” diyenlerin sayısı artmıyor.
Öte yandan burs konusunda kulaktan kulağa dolaşan söylentiler de insanın yüreğini burkuyor. Bir vatandaşın bana aktardığı şu sözler meselenin ne kadar çarpık bir hâl aldığını gösteriyor: “Bize burs çıkmadı, sadece geri ödemeli burs alabildik. Ama Batman’da çok zengin bir iş adamının dört çocuğuna burs çıktı. Kendisini işçi olarak göstermiş, böyle durumlar da var maalesef...” İşte bu örnek, sistemin nasıl suistimal edildiğinin açık bir göstergesidir. Burslar gerçekten ihtiyaç sahiplerine gitmelidir. Eğer burs imkânı adil dağıtılmazsa, bu hem öğrenciler arasında umutsuzluğa yol açar hem de hayır işine gölge düşürür.
Üniversite öğrencilerinin yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyorum. Kalacak yer bulamayanlar, günlük yemek masrafını karşılayamayanlar, kitap alacak parası olmadığı için derslerde geri kalanlar… Birçoğu ailesine yük olmamak için yarı zamanlı işlerde çalışıyor ama bu kez de derslerine vakit ayıramıyor. Gencecik fidanlar, hayallerini gerçekleştirmek için büyük bir mücadele veriyor ama maddi zorluklar yüzünden çoğu zaman pes etme noktasına geliyor. Oysa onların tek isteği; rahat bir ortamda, geçim sıkıntısı yaşamadan eğitimlerini sürdürmek.
Bu noktada bir kez daha Batmanlı iş insanlarımıza, varlıklı vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum: Çocuklarımızın geleceğine yatırım yapın. Herkes imkânı ölçüsünde birkaç öğrenciye burs verse, Batmanlı gençler başka şehirlerde gururla, onurlu bir şekilde okuyacak. Bu gençler yarın mezun olduklarında sadece ailelerine değil, şehrimize de büyük katkılar sunacak. Bu yüzden yapılacak her yardım aslında bir hayır işi olmanın ötesinde, Batman’ın geleceğine atılmış bir yatırımdır.
Dilerim ki, bundan sonraki süreçte burs dağıtımları adaletli olur, gerçekten ihtiyacı olan gençlerimize ulaşır. Dilerim ki, imkânı olan insanlarımız biraz daha elini taşın altına koyar. Çünkü bugün onlara sahip çıkarsak, yarın onlar da bu memleketin onurunu, itibarını ve kalkınmasını omuzlarında taşıyacak.
Hoşça kalınız.